29 Eylül 2012 Cumartesi

Herşey Sende Gizli

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...


Can Yücel

21 Eylül 2012 Cuma

Kaldırımlar

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
 
Necip Fazıl Kısakürek

12 Eylül 2012 Çarşamba

Yok

               Bu sefer ne konuda yazacağımı bilemedim. Sadece yazmak istedim. Biraz uykuluyum yazıp yatacağım hemen. "Warriors of the World" dinliyorum yine ve kendi kendime coştum, ağlamaklı oldum biraz. Çevremde hayatını boş yaşan insanlar var. Basit düşüncülerle, basit fikirler büyüten insanlar ... Kafalarında öyle bir baskı var ki, daha doğrusu kalıplaşmış bir baskı. Herkesin hayat mantığı iş kurmak, para kazanmak, olursa evlenmek ve geleceğini kurtarmak. Ben de böyleydim doğrudur ama artık başka açıdan bakıyorum hayata. Benim yaşayacağım hayatta sadece sevgi ve mutluluk dışında bir şey olmalı. Bir heyecan, bir pişmanlık, bir üzüntü belki de ... Ben hayatın tecrübelerini almak istiyorum. Özellikle de en uçta olanları. İntihar etmek gibi, paraşütle atlamak gibi, Everest'e tırmanmak gibi, bir yakının ölümünde çekilen acı gibi ... Ben yaşadığımı hatırlamak, hissetmek istiyorum. Ben özgür olmak istiyorum.






5 Eylül 2012 Çarşamba

Boşum, boşsunuz, boşlar

               Çok boş yaşıyorum. Dünyadaki insanların %95'i gibi. Amaçlarım, hedeflerim, hayallerim hepsi bulanıklaştı snki bir anda. Neden böyle olduğunu gerçekten bilmiyorum. Ben de içim rahat bir şekilde biraz gülebilmek istiyorum. Biraz olsun kaygısız yaşamak istiyorum. Şimdi aklıma geldi de kaygı da çok büyük bir engel özgürlük için. Acaba ben mi çok kolay olanı istiyorum diye düşünüyorum bazen. Ya da en iyisi akışına bırakmaktır belki ...

Bu şarkıyı dinliyorsan bir anlamı olsun