15 Haziran 2020 Pazartesi

Talking Cat Tom





    Duygularımı ifade etme konusunda herhangi bir seçim yaptığımı veya bu hakka sahip olduğumu bile hatırlamıyorum. İçimden gelen her şeyi ortaya koyan biri olarak bu çelişkinin içeriğini masaya yatırmak istiyorum. İçimden geleni ortaya koyan biri olmaktan kastım patavatsızlık derecesinde bile sayılabilir. Fakat işin içine bir duygu karıştığı zaman hep sessiz kalıyorum. Bu sessizlik bir tercihten öte bir çeşit kilitlenme gibi. Mantıkla yeri ve zamanına göre eylemde bulunmak gibi değil de daha çok olması gereken gibi ortaya çıkıyor. Duygunun iyimser veya kötümser olması arasında iyimserler tarafında ağırlık bastığını düşünüyorum. Sevinç ve mutluluğumu daha az ortaya koymaya alışmışım. Eskiden beri kimseyi kırmamak için her şeye kafa sallarken bunun yanlış olduğunun farkına vardım. İçimdeki bu kötümser duyguları ortaya koymak için deneme yanılma ile kendimi eğitirken, iyimser duyguları ortaya koyma konusunda hiç kafa yormamıştım.

     İyimser veya kötümser olsun, ortaya konmayan bu duyguların hepsinin içinde birer enerji saklı diye düşünüyorum. Geriye doğru tarayarak düşünürsek, gereksiz yerlerde ve aşırı biçimde duygularımı boşalttığım olaylar oldu. Bu olaylar yersiz ve aşırı nefret,sevinç,öfke,mutluluk vs. içeren tipte olaylardı. Her şeye soğukkanlılıkla yaklaşmaya alışık olan ben için bile tekrar bakınca garip görünen durumlardı diyebilirim. Bu olayların ortaya konamamış duyguların enerjilerinin deşarj edilmesi olduğunu düşünüyorum. Keza rüyalarım da aşırı aksiyonlu hale geldi. Şimdi bir seçim yapmam gerek. Doğru zamanda doğru enerji deşarjlarına mı öğrenmeliyim yoksa bu enerji deşarjlarını belirlediğim başka durumlara mı yöneltmeliyim?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder