2 Eylül 2020 Çarşamba

Dimetiltriptamin

    Bu kadar çok düşünmemek. Hayatımda en çok maruz kaldığım tavsiye. Ne kadar küçük gördüğüm ve aşağıladığım bir tavsiye olsa da dikkate almamazlık etmedim. Bu tavsiyeyi veren insanlar gözümde hep düğmesine basıp unuttuğum kettle gibi söndü gittiler. Denedim. Vazgeçmek hiç zor değildi, vazgeçtim. Başlarda eğlenceliydi. Rahatlamış hissettirdiği kesin. Pamuk gibi bir kaç hafta geçirdim. Ne kadar yürüsem yürüyeyim veya ne kadar çok şey deneyip yaşamış olsam da bir adım bile atmış gibi hissetmedim. Sıkıldım, çok sıkıldım. 
    İnsanın pür realist bir yanı var. Aklıma gelen her şeyi sokup törpüleyerek gözlemlediğim bir manikür dükkanı gibi. Yaşamın kendisini de törpüledim, hunharca, çatır çutur, pata küte. Gerçekçi bir bakışla elimizde olan yaşam veya bu beden biricik ve tek. Sonrası olacak mı, öncesi var mıydı vs. bu sorular uçuk hayal ürünlerinden başka bir şey değil. Düşünmememiz gereken esas şeyler daha çok bunlar gibi. Elde olan bu biricik bedenin bir ömrü var ve bunu heba etmenin aptallığı dayanılmaz derecelerde. Geçip giden bu zaman diliminde eğer ölümsüzlüğü bulamayacaksam bundan sonrasından medet ummak yerine buradan alabileceğim her şeyi almalıyım.
    Sağlıklı yaşamla, sporla vs. kazanabileceğim sadece 10-20 sene iken, akılla ve düşünmeyle atabileceğim adım asırları bile geçebilir. 25 yaşımda 70'lik amca teyzelere akıl verip onları çocuk gibi azarlamak zorunda kalıyorum. İnsanlara 50 yıl ilerisine kapı açıp adım attırabiliyorsam yazıyı bulmak 5000 yıllık geleceğe ve ötesine göz kırpmak değil de nedir? İlla pratik karşılığı olmak zorunda değil elbet. Hadi daha çok düşünelim diye bir tavsiye duymaya hasretim. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder